Bir zaman dilimini kullandık belki
yararlı, belki yararsız.
Bazılarını kırdığımızı zannetmiyorum.
Hatasını kabul etmedi ise kırılması normal diye
düşünüyorum.
Biz sizlere bir ışık, bir bilgi
birikimimizi paylaşalım istedik. Bildiklerimizi sizlere
aktarmak için yıllarca bu yerden yazdık, çizdik.
Bizi dikkate alanlar olduğunu biliyorum.
Kimse içinde neden bana bunu yazdın diye işitmedim.
Nedenini biliyorum. Bizim toplumumuz hatalarını
söyleyenlere ses çıkarmadığı, “HATALI DA OLSAN” ses
çıkartmaz. Böyle bir toplumuz. Yalan yanlış aldığımız
din eğitimi ile bunu bir saygı olarak öğrettiklerinden
cevap bile yazamaz, karşı da gelemez.
Ey zaman ey dedik!
Birkaç ay sonra bu satırlar için
yayımını yaptığım dergimiz 200 sayı olacak.
Olacak da ne olacak?
Hiçbir şey! Mahmut yine bildiğini
okuyacak!
Okuyan zaten okuyor. Okumayana da bir
şey diyecek halimiz yok!
Satırlarımızı sayfalarımızda bulunan
yazarların daha çok şiir üzerine olduğunu fark
edeceksiniz. Bunun gerekçesi tarafıma yayımladığım “sarı
Çiğdem Şiir Defteri” için gönderilen şiirlerin
yayınlayamadığım şiirleri burada yayımlamaya karar
vermemden ibarettir.
Sarı Çiğdem artık şiirini yayımlatacak
arkadaşları biraz külfet getirecek. En az 7 şiir veya 12
şiir yayımlanacaktır. Şair arkadaşımızın ismi soyadı ile
1 yıl sitede kalacaktır!
Yeni dönem şiir defteri
ve Çorumlu 2000 dergileri ile diğer dergilerimizin gücüm
yettiği kadar yayımına devam edeceğim!
Yıllardan 1998’in ilk ayları;
emekli olduktan
sonra boş durmamak için Çorum’da olmayan bir işe soyunmaya karar verdim. Yayın
Evi açmak. Emekli ikramiyesi Hayır işine ve arabayı yenilemeye gitti. Karar
verdim Yayınevini açacaktım. Kanuni olgular ve işyeri açıma ile ilgili
prosedürü tamamlayarak 27 Mayıs 1998 tarihinde “GÜRSEL YAYIN EVİ” ismi ile
yayın evimi açtım.
Birkaç ay içinde yayınevi faaliyet
gösteremedi. Yazı yazan arkadaşlara bir dergi yayımlayacağım sizlerde yazı
verirseniz yayımlarım teklifini yaptım. Olumlu karşıladılar. Periyodik olarak
bir mahalli gazetenin verdiği ek dergi ve okul dergilerinden başka ciddi bir
yayın yapan dergi bulunmamakta idi.
Bir cumartesi öğlenden sonra
beni ziyarete gelen iki yazar arkadaşla işyerini kapatınca biraz yürüyüş
yapalım diye birlikte gezer iken ben dergi konusunu açtım. Çorum’da
yayımlanmış en uzun süreli yayın olan Çorum Halk evinin 1938 tarihinde tek
parti döneminde yayımladığı 61 sayılık “Çorumlu Dergisi’ni devamı niteliğinde
tarih, kültür sanat ve edebiyat ağırlıklı olmasını ve adının da Çorumlu 2
olarak tescil ettireceğimi söyledim. Arkadaşların birisi ya alay etmek için ya
da ciddi bilmiyorum “Çorumlu 2000” olsun 2000 li yıllara kadar geleceği olan
bir çalışma görünümü verir dedi. Makul bir teklif olduğu için kabul ettik.
Pazartesi günü birkaç matbaa
ile konuştum, baskı, dizgi işleri ile maliyet sordum benim emekli bütçemin çok
çok üzerinde olan bir meblağ karşıma çıkmıştı. Kendi üzerimde olan evi
satılığa çıkardım biraz ucuz olarak gitti ise de sattım. O zaman para pul
oluyor yok oluyor eriyordu. Parayı dolara çevirdim. Baskı ve kâğıt işleri o
zamanlar hep dolar üzerinden yapılıyor ve masraflar dolar karşılığı
ödeniyordu. Elimdeki kapital ile ancak 18-20 dergi çıkartabileceğimi gördüm.
Masrafı düşürme amacı ile
derginin dizgi ve mizampaj işlerini kendim üstlenir isen yayım süremi sermayem
ile 30-35 sayıya denkleştiğini gördüm. Dergi o sayıya kadar yürür bazı reklam
işleri ve reklam ile abone gelirleri ile bu işi yürütebileceğimi, ev
masrafının ise emekli maaşımızdan karşılanacağı ve sadece dergi, vergi ve iş
yeri masraflarının çıkabileceğini planladım.
Kültür Bakanlığına Çorumlu
2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat dergisi isin ISSN talebinde
bulundum. Savcılığa “Süreli Yayın” talebi yaptım. Telefon ile Bakanlığı aradım
ve ISBN verildiğini söylediler ve posta ile yollayacaklarını belirttiler.
Arkadaşlar yazılarını
getirdiler yazıları hazırladım birkaç adet de tanıtı alarak derginin dizgisini
yaptım, aydınger çıkışlarını aldım ve Ankara’ya gittik ve bir matbaaya dergiyi
baskıya verdim.
Birkaç gün sonra dergimiz
geldi. Gayet güzel bir dergi olmuştu. Sevindim. İlk önce Valiliğe sonra
savcılığa, sonra da kütüphaneye derleme kütüphanesine gönderilmesi için
bıraktım.
İlk önce dergiyi
yazarlarımızın hakkı diye düşündüm. Derginin 1. Sayı yazarları şunlar idi:
Recep Camcı, M. Şakir Çıplak, Metin Demirci, Erol Duygun, Ahmet Ertekin, Ali
Osman Geylan, Muzaffer Gündoğar, Ben Mahmut Selim Gürsel, Sadi Leblebicioğlu,
Oğuz Leblebicioğlu, Abdülkadir Ozulu, Osman Ünsal, İsmail Pamuk, Uğur Pamuk ve
Ümit Uzel idi.
Tanıtım sahiplerine de
dağıtımını bizzat ben yaptım.
Çorumlu
2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve edebiyat dergisinin ilk sayısı ile dergi
maceramız böyle başladı.
Çorumlu 2000 dergisini önce tam kuşe ve 4 renk olan dergimi ancak 12 sayı
yayımlayabildim.
Ayrıca artık Çorumlu 2000 dergimiz 6. Sayıdan itibaren bir ay önceki dergi
sanal olarak domain alarak site barındırması ile http://corumlu2000.com olarak
yayımlamaya başladım. Daha sonra Bir hemşerimizin alıp kullanmadığı corumlu
domain istedim o da şu tarihte domain sürem bitiyor size bırakayım siz
domain alırsınız diye kolaylık gösterdi. Sonradan http://dergisi.info
domainini alarak dergilerimi bu domain ile alt sub domain de yayımladım ve
yayımı halen devam ediyor http://corumlu2000.dergisi.info sub domain ile
yayımını da yapıyorum.
İlk
12 sayı 4 renkli kuşe kağıt olarak yayımladığım dergim maddi imkansızlık
yüzünden 28. Sayıya kadar da 1. Hamur kâğıt siyah beyaz yayımına devam ettim.
Tanıtım yok, abone parası ile durumu idare etmeye ve maaştan dergiye katkı
vermeye çalışıyorum. 28. Sayıdan sonra ise dergimiz artık 3. Hamur kâğıda
basılıyor. 36 sayıda sermaye bitti. Artık birkaç dönmesi için tanıtım
verenlerde usandı. Enflasyon aldı başını gitti. Evin parası gitti ufak tefek
borçlarda yığılmaya başladı.
Dergiyi artık sadece bastırabiliyor kâğıt parasını karşılayabiliyorum.
Formaları evde eşimle katlayarak tel zımbayı asker arkadaşımdan getirip
dikiyor ve asker arkadaşıma derginin kenarlarını giyotin ile kestirip
dağıtıyorum.
Birkaç şair arkadaşımız devamlı Çorumlu 2000 de yayımlamam için şiirlerini
getiriyorlar. Şair ve Âşıkların şiirlerini yayımlamak istiyorum Çorumlu 2000
3. Cilt 4. Yılı içinde 36. Sayıyı hazırlıyorum.
İşte bu sıkıntılı günler arasında şiirler birikti. Ne yapmalıyım? Arkadaşlara
yayımlayacağım diye çalışmalarını getiriyorlar. Almazsan olmuyor. Uğraşmış
dizelerini yazmış, kafa patlatmış. Bir sürü hayaller kurmuş. Arkadaş ben
şiirler çoğaldı ben yayımlayamam diyemem ki.
Gelen şiirleri
toparladım bilgisayarda yazdım. 16 şiir var ertesi gün iş yerinde bir toplantı
yapılacak yazarlarımın Çorum’da bulunanları davet edip çok az olsa da davete
icabet edenler oldu. İsimlerini yazmama gerek yok. Bu yazıyı okuyanlar
hatırlarlar.
Konu Derginin
durumu: Fikirler ve öneriler dinlendi. Olumlu fakat somut bir adım yok!
Şiirlerden bahsettim 12 sayı aylık şiir defteri için ISSN alma müracaatım ve
Savcılık müracaatımı söyledim. Sevindiler. Her halde Mahmut kazanıyor ikinci
dergi girişiminde bulundu diye düşünmüş olsa gerek.
1 Mart 2002 de
İkinci dergim basılarak yayıma girdi. Dağıtım ve Çorum dergi potansiyeli
olarak 500 sayı ile başladık. İkinci sayı, üçüncü sayı Abone sayım 25. 3 tane
kütüphaneye derleme için Savcılığa 2 adet 5 adet arşiv 500 gerisi elde
kalıyor.
Masraf ve abone sayısı ortada dağıtılan dergilerden sadece tanıtım ücreti
aldığımız kişilerin verdiği ücret ile baskı parası anca çıkmış. Yeni bir
deneme girişiminde bulundum. Yazıcıdan Sarı Çiğdemi dergimi 50 adet basacağım.
15. Sayıya kadar yazıcıdan çoğaltarak dağıtım yaptım 1. Sayıdan itibaren sanal
olan dergiyi sanala çektim.
Yıl
2015 Ağustos’u. 162. Sayı sanal olarak yayımda. 160 sayı katılanları ile
yayımını yaptım. Sadece masraf olarak kesemize işledi. Pişman mıyım? Hayır.
Artık 160 sayı şairlerle yayımladığım sanal dergimizi artık sadece her sayı 1
şaire hasredeceğim. Merak edenler http://saricigdem.dergisi.info İncelerler.
161 ve 162 kendi şiirlerimi yayımladım. Allah C.C. Ömür verirse katılan olursa
yayımlarım. Katılım olmaz ise yazdığım ve arşivimde ki şiirlerimle dergiyi
devam ettiririm.
Bu uzun anlatımdan
sonra konumuz 160 sayı arkadaşlarımızın yazdıkları şimdi ne olacak? Ben ancak
yaşadığım ve imkanımın verdiği müsaade içinde arşiv yeni sayılarımı
yayımlamaya devam edeceğim!
http://saricigdem.dergisi.info
sitemde kapakları ve şairlerin şiirleri isimleri ile yayımda. Peyder pey
fırsat buldukta da belirttiğim gibi arşivi siteme yüklemeye devam ediyorum.
Şu an yaşıyorum. Bir gün Ulu
Yerden gel diyecekler. Bu birikim ne olacak? Çalışmalar uçup gidecek. Uğraşımı
hazırlaya bilir isem 160 sayılık bir cd yapmaya çalışacağım. İsterim ki bu CD
de Çorumluların tanıtımlarının da bulunması. Teklif benden. İsteyenler isten 1
sayıya ister 160 sayıya katkı ile tanıtımlarını CD de bulunmasını talep
edebilirler. CD çalışmaları devam etmekte ve arşi yavaş yavaş siteme
yüklenmektedir
Benden bu kadar!
Her şeyin sahibi bizden daha iyi bilen Allah'ıma şükürler olsun!
Dergince
alüminyum bir kaba sütü koyarak ateşin üzerine koyuyoruz. Pirinç ununu ve toz
şekeri iyice karıştırıyoruz.
Ateşe koyup
sürekli karıştırarak koyulaşana kadar pişiriyoruz. Kaynamaya başlarken
vanilyasını serperek karıştırıp kaplara konularak üzeri tarçın ile süslenerek
servis yapılıyor
Bir iki
fokurdayınca ateşten alıp, yüksekten dökerek kâselere boşaltıyoruz.
YARSIZ ZAMAN YAS TUTAR
Aşkın ile yoğurdum ekmeğimi aşımı
Sana kurban vermiş imal götür şu başımı
Ne olur kurşunlama kaşın ile kaşımı
Zehirli ok fink atar yarsız yürek bendende.
Gece yaramı deşer gündüz kim bilir nerde
Bülbül gülden uzakta gözümde siyah perde
Tabiplerde çare yok sensizlik adlı derde
Dert üstüne der katar yarsız yürek bendende.
MİZABİ yaşlar döker ruh sıkışmış dardadır
Gurbete düşen gönül hepten ahuzardadır
Vuslattan uzak âşık her saniye zordadır
Zaman durmuş yas tutar yarsız yürek bendende
25.09.2008